Ülkemizde ve şehrimizde kömür yerine doğalgaz kullanılmaya başlanması hava kalitesini önemli ölçüde artırdı. Doğalgazın ülke genelinde kullanılmaya başlaması ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre 2007 yılından 2010'a kadar Türkiye genelinde kirlilik yükünde yüzde 29 azalma sağlanırken, kükürt dioksit (SO2) oranında yüzde 43 iyileşme görüldü.
Doğalgaz; çevreye saygılı havayı, kirletmeyen, doğaya zarar vermeyen "çevreci" bir enerji kaynağıdır. Doğalgaz, yandığı zaman havayı kirletici kükürt oksitleri ve karbon tanecikleri gibi atık maddeler meydana getirmemektedir.
Doğal gaz zehirsizdir; solunması halinde zehirleyici ve öldürücü etkisi bulunmamaktadır. Ancak ortamda çok fazlaca birikmesi sonucu oksijeni azaltarak nefes alamamaya sebebiyet verir. Doğal gaz şebekesine koku verilerek, tüketicinin ortamda gaz kaçağı varlığını hissetmesi sağlanmaktadır.
Verimli bir yakıt olması sebebiyle daha yüksek ısı sağlayarak, kaliteli enerji verimliliği sağlar.
Kömür ve odun yakarken yapılan ön hazırlıkların (kırma, taşıma, ateşleme) veya fueloildeki (ısıtma, filtreleme, basınçlandırma) eylemlerinden hiçbirisi doğal gazda yoktur.
Tesisler çok az bakım gerektirmektedir.
Temiz, ekonomik ve güvenli olması sebebiyle endüstride doğrudan kullanılır, sistem verimi artar dolayısıyla ürünlerin kalitesinin artması sağlanır.
Doğal gazlı sistemlerde yanma hassas olarak kontrol edilebildiği için yakıt kaybı çok azdır.
Doğal gaz tesisat ve cihazları düşük basınçlarda çalıştığı için tüp gibi patlama tehlikesi ve basınçlı parça tesiri yoktur.
Doğal gazda istediğiniz sıcaklığa göre istenildiği kadar tüketim gerçekleştirilebilir. Bu sayede konfor ve tasarruf sağlanır.
Stoklama ve önceden sipariş verme gerektirmez.
Bir apartmanda her daire için ayrı gaz sayacı monte edilerek kimin ne kadar gaz tükettiği kolaylıkla hesaplanmaktadır.
Doğal gaz ısıtma, soğutma, pişirme, sıcak su elde etme amaçlı kullanılabilir.
Doğal gaz; kömürden %63, odundan %67, elektrikten %73 daha kârlıdır.
